Toprak Esas

26 Mayıs 2018 Cumartesi 1384 0 yorum

Kadim toplumlardan bize aktarılan köklü bilgiler ışığında yapılan psikoterapi çalışmalarında teşhis ve tedavi sürecini belirleyen temel prensiplerden en önemlisi olan 'beş element' çalışması tüm terapistlere şunu öğütler: 
"Bir bitkiyi tedavi edebilmek için öncelikle onun toprağını tedavi etmek gerekir."
Ya da şöyle ifade edebiliriz 'bir bitkiyi kalıcı şekilde tedavi edebilmenin (yani sürdürülebilir sağlığın) yolu, toprağının tedavi edilmesinden geçer'.
Konuyu kısa ve öz bir şekilde açıklamak yerinde olacak. 
Travmatik bazı deneyimler sonrasında ruh sağlıkları (ve takip eden dönemlerde beden sağlıkları da) bozulan kişileri, içinde büyüdükleri ve yaşadıkları toprağı temsil eden 'aile ortamını' (özellikle ailenin anne-babasını ve sonrasında varsa diğer aile fertlerini incelemeden; aileye ait mevcut değerleri ve davranış kalıplarını, hatta beslenme alışkanlıklarını) bilmeden, incelemeden ve konuya bütüncül bakarak toprağı (yani aileyi) tedavi etmeden içine düştükleri çukurdan çıkaramazsınız. 
Bu durum güneşin doğması ve batması kadar bariz bir hakikati temsil eder.
Sadece 'sorunlu' olarak tanımlanan bireye odaklanan hiçbir terapist ve o doğrultuda uygulanan yöntem kalıcı bir iyileşme adına başarılı olmayacaktır, olamayacaktır.
Çoğu zaman enne babaların 'çocuğumuzun falanca sorunu var; destek almak istiyoruz' dedikleri durumlarda, esas desteğe ihtiyacı olan tarafın çocuk(lar) değil, anne baba olduğu defalarca kez tespit edilmiştir. 
Bu nedenle başarılı bir terapi sürecinde toprağın (yani ailenin; özellikle de ebeveynlerin) sürece dahil edilmesi ve gerekiyorsa terapi almalarının sağlanması esastır. 
Kısacası 'sağlıksız toprakta sağlıklı bir bitkinin yetişmesi imkan dışıdır'. 
Aynı şekilde 'sağlıklı ve güçlü çocuklar/nesiller sağlıklı topraklarda yetişecektir'.
Sevgi ve Saygılarımla, Kaplan
 


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın