Sevdiğim bir dostumun paylaşımından ilhamla, hepimize - öncelikle şahsıma - cevaben birkaç satır...
Soru şu: ‘Bu dünyada olup biten onca çirkinliğe Tanrı neden izin veriyor?’
El cevap:
Bu dünya üzerinde olup bitenlere Tanrı değil, insanlar izin veriyor maalesef.
Şehrimizde ya da ülkemizde bir çirkinlik olduğunda topyekun tepki veren insanlarımız (yani yine bizler) şunu hatırlamalıyız ki ‘o çirkinlikler hepimize ait’.
Bugün falanca, geçen yıl filanca, yarın da yine bizim de parçası olduğumuz toplumundan bir başka biz çirkinleşiyoruz.
Temizlenme ve bireysel farkındalık oluşturmak adına kararlı bir şekilde kendimizi toparlamak ve olumlu yönde dönüşmek yerine kendimiz dışında herkesi potansiyel sapık, cani veya bilmem ne X olarak tanımlamak bizlerin kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlıyor sadece.
Biz birilerini ya da bir çirkinliği kınayıp protesto ettiğimizde iyiye giden bir şey yok!
Her şey ve herkes hala aynı...
Çünkü hiçbirimiz o çirkinlikleri üzerimize almıyoruz!
Çünkü o hainlikleri, çirkinlikleri ya da sayısız olumsuzluğu sergileyenler bu toplumun dışından, bizlerin ait olmadığımız bir ‘gizemli çirkinlikler klübünden’ gelen varlıklar yapıyor.
Biz, hepimiz muhteşemiz ve o tuhaf varlıklar nereden geliyorlarsa bütün çirkinliklerden onlar sorumlular.
Kendimizi kandırmaktan vazgeçelim dostlar. Her ne oluyorsa biz yapıyoruz. Yani biziz bozuk olan, kirli ya da çirkin olan. Sürekli bu gerçekten kaçmak adına uydurduğumuz sanal hedeflerden kendimize dönmeli ve temizlenmeliyiz ki bu acılar, şiddet, kirli suçlar vs sonlansın.
En dindarından inançsızına,
En sosyalistinden kapitalistine,
En eğitimlisinden en cahiline,
Hepimiz aynı çirkinliğin bir parçasıyız...
‘Falana hayır’ diyerek,
‘Filana son’ ya da ‘falancalara ölüm’ diyerek
Bir çirkinliğin düzelmediğini
Ve düzelmeyeceğini bilelim!
Her şey biz düzeldiğimizde, yani herbirimiz temizlendiğimizde düzelecek!!!
Sevgi ve Saygıyla, Kaplan