Zihin gürültülerimizin çoğunu kendimiz oluştururuz; bu doğrudur.
Onların oluşturulduğu toprak da bizim zihnimizdir; bu da doğrudur.
O toprağı sulayan ve besleyenler ise bizlere ek olarak birlikte zaman geçirdiğimiz insanlardır.
Sürekli olumsuz olan, neredeyse her zaman onu bunu çekiştiren, beğenmeyen ve hayatı ağır bir yük olarak gören insanları dünyanızdan çıkardığınızda ve/ya siz onların dünyasından çıktığınızda gürültüler de ilk önce azalacak, sonra da susacaktır.
Bu insanları tespit etmek öyle kolaydır ki. Şimdi bile aklınızda birkaç isim belirmiştir.
İşte onlardan bahsediyorum. Çıkarın onları atın dünyanızdan. Onlar gitmiyorlarsa, siz onlardan uzaklaşın.
Yok, atsan atılmaz, satsan satılmaz bir kan bağı varsa (anne, baba, kardeş, akraba gibi), onlarla olan ilişkilerinizi tepki değil anlayış ve yaklaşım üzerine kurun. Konunun onların şahıslarıyla değil sergiledikleri tavırlarla ilgili olduğunu hatırlayın. Bu hem sizin hem onların hayatlarını daha kolay ve çekilir yapmaya yetecektir.
Hayır, 'ben bunu yapamıyorum, üzülürlerse, kırılırlarsa, ya da bugüne kadar öyle sözler verdim, öyle iyi bir tablo çizdim ki zihinlerinde, şimdi nasıl yapabilirim böyle bir şey' diyorsanız, tercih sizindir. Acı çekmeye, gergin yaşamaya, hemen her gün bir bahaneyle üzülmeye, tartışmaya, vs. devam edin. Ve kimseye de halinizden şikayet edip durmayın.
Yok siz de o bahsi geçen olumsuz insanlardan biriyseniz, susun Allah aşkına ve biraz olsun toparlanıp olumlu yönde dönüşmeye niyet edin.
Bakın, ne kadar kolay: 'Tek yapacağınız şey tercihlerinizi değiştirmek ve olumluyu seçmek'.
'Olumlu insanlar, olumlu ortamlar, olumlu düşünceler ve eylemler seçerek hayatınızı sil baştan tasarlayın.'
Örneğin insanları affedin. Hafiflediğinizi göreceksiniz.
Sürekli olumsuza odaklandığınız anları fark edip o düşüncelerinize müdahale edin. Göreceksiniz birçok şey kendiliğinden düzelecek.
İnin o korku trenlerinden hayatı bir de keyifli, huzurlu ve mutlu taraflarından algılayın.
Görün bakın ne kadar güzel bir hayatınız olacak.
Ve zihniniz bu alışkanlığı edindiğinde gerisini halledecek...
Sevgi ve saygılarımla, Kaplan