Zamanda yolculuk dediklerinde akla bilim-kurgu senaryoları ve hepimizin bildiği film sahneleri geliyor...
Oysa her birimiz ‘düşünce ve titreşim boyutumuz ve onlarla eşdeğer düzey ve uyumdaki davranış kalıplarımızla’ binlerce (hatta milyon ya da milyarlarca) insanın arasında ‘geçmişe ait bir zamanı’ ya da ‘geleceğe ait zaman dilimlerini’ yaşıyor olabiliriz.
...
Düşünsenize bir kafede otururken yan masada oturan insanlar yaşamlarını bambaşka zamanların titreşimleriyle şekillendiriyor ve sürdürüyor olabilirler.
Belki de yan masa kadar uzağa gitmeye bile gerek yok; kendi masanızda kim bilir kaç farklı 'zaman seyyahı' sizlerle aynı mekanı deneyimliyorlardır...
...
Kronolojik anlamda 2018 yılına girmek üzere olduğumuz halde bazılarımız 70’li ya da 80’li yıllara hatta ortaçağa ait düşünce düzeyi ve eşdeğer davranış kalıplarıyla yaşıyor olabiliriz.
...
Aynı durum 2018’de 2100’leri ya da 2250’leri deneyimlenen zihinler, yürekler ve ruhlar için de söz konusu olabilir.
Konu ne giyip, ne yediğimiz veya nasıl evlerde oturup ne türden ‘gelişmiş’ cihazlar kullandığımızdan çok, nasıl bir zihne, nasıl bir kalbe ve davranış düzeyine sahip olduğumuzla ilgili sevgili dostlar.
...
Biz şimdi büyük bir gururla 2018’e hazırlanıyoruz...
Öyle ya ‘kocaman bir yıl’ sona eriyor ve ‘yepyeni ve daha kocaman başka bir yıl’ başlıyor...
Biz insanlar eski yılda, hatta eski yıllarda, eski yüzyıl(lar)da kaldıktan sonra günler, aylar, yıllar geçse de eskilerde bir yere saplanıp kalmak veya zamanda geriye doğru yolculuk yapmak kaçınılmaz oluyor.
Rakamların ve kullandığımız cihazların bizim ‘zihnen ve davranışsal anlamda durduğumuz yere göre’ ileri sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz vesselam...
Gün içerisinde farkında olmadan ve defalarca kez zamanda yolculuk yapan insanlık, ekranın ve perdenin kandırmacasıyla zamanda yolculuğu mümkün kılacak mekanik cihazlar beklemeye devam ediyor...
Oysa o cihazların en gelişmişi kendisi, ama insan bunun farkında bile değil...
Sevgi ve saygılarımla, Kaplan