Yeni bir araştırmaya göre hayat hikayemiz gerçekten yüzümüze yansıyor. Geleneksel Çin tıbbı verileriyle yapılan yüz okuma çalışmaları (Mian Şiyang) da benzer şekilde şunu söyler:
'İnsan yüzü bir özgeçmiş gibidir. Doğru yöntemlerle incelendiğinde her insanın yüzü onun sağlık öyküsünden hayat algısına kadar birçok detayının görülebileceği bir gösterge paneli gibidir.'
Bazı insanlarda iklim koşullarının yıprattığı cilt ve yüzlerine yansıyan derin çizgiler, yaşadıkları zorlu hayata dair bariz ipuçları verir; ancak bilim insanları artık yüz hatlarının çocukluklarına ait bazı önemli bilgileri temsil ettiğini keşfetti.
Edinburgh Üniversitesi bilim insanları, bir kişinin yüzünün ne kadar simetrik olduğuna bakarak çocukluğu hakkında bilgi edinmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Bilim insanları, 15 farklı yüz özelliğini kullanarak, asimetrik yüze sahip kişilerin, simetrik yüze sahip kişilere göre daha fazla yoksun, ilgisiz ve mutsuz bir çocukluk geçirmiş ve dolayısıyla daha zorlu bir yetişme süreci geçirmiş olduklarını buldular.
Çalışmadaki bulgular, beslenme, hastalık, sigara dumanına ve kirliliğe maruz kalma gibi erken çocukluk deneyimlerinin ve zor yetiştirilme tarzının diğer yönlerinin insanların yüz hatlarında iz bıraktığını gösteriyor.
Şaşırtıcı bir şekilde, yüz özelliklerinin kişilerin ileri yaşlardaki sosyoekonomik statülerinden etkilenmedikleri görülüyor ama neredeyse tüm detayların yüze yansımasıyla insanların isteseler de geçmişlerinden kaçamayacaklarını gösteriyor.
Bu bilgi, zor ve yoksul bir çocukluk geçiren bazı ünlülerin, o zamandan bu yana kişisel servet biriktirmelerine rağmen neden hala bu kadar belirgin asimetrik yüz özelliklerine sahip olduklarını açıklayabilir.
Edinburgh Üniversitesi'nin bilişsel yaşlanma merkezindeki psikoloji bölümünden Profesör Ian Deary şunları söylüyor:
'Yüzdeki simetri, gelişimsel stabilite olarak adlandırılır. Yani vücudumuz çocukluk dönemindeki koşulların olumlu etkisiyle çevresel stres faktörleriyle mücadele edebilme ve bu sayede gelişim süreçlerine olumsuz etkilerden korunma anlamına geliyor.'
'Yüz simetrisinin, özellikle önemli olabileceğini düşündüğümüz erken yaşlardaki stres etkenlerini ya da stres etkenlerinin yaşam boyu birikmiş toplam etkilerini zaman içinde kaydedip kaydetmeyeceğini merak ettik.
Sonuçlar, yüzde bir miktar etki bırakan şeyin erken yaştaki yoksunluk (ilgisizlik, sevgisizlik ve belki zor yaşam şartları) olduğunu gösterdi. İlişki çok güçlü değil, bu da başka şeylerin de yüz simetrisini etkilediği anlamına geliyor.'
Profesör Deary ve meslektaşları, bu bilimsel çalışma için katılımcıları yaşamları boyunca takip eden bir araştırma olan Lothian Doğum Kohortu 1921'e katılan araştırma tarihinde 83 yaşına ulaşmış 292 kişinin yüz özelliklerini inceledi.
Katılımcıların yüz simetrisini, ebeveynlerinin mesleği, evlerinin ne kadar kalabalık olduğu ve kapalı veya açık tuvalete sahip olup olmadıkları dahil olmak üzere çocukluklarındaki sosyal statüleri hakkındaki ayrıntılı bilgilerle karşılaştırdılar.
Bu çalışmada gözlerin, burnun, ağzın ve kulakların konumları da dahil olmak üzere yüzdeki 15 farklı nokta incelendi ve neticede rrkeklerde sosyal sınıf ile yüz simetrisi arasında güçlü bir ilişki olduğunu buldular. Yüzleri daha simetrik olanlar, asimetrik özelliklere sahip olanlara göre daha ayrıcalıklı ve daha kolay yetiştirilmiş kişilerdi.
Kadınlardaki sonuçlar daha az güçlüydü ve araştırmacılar diğer yüz işaretleyicileriyle daha güçlü bir ilişki sağlayabilecek ileri çalışmaların yapılması gerekliliğini dile getirdi. (Ancak araştırmacılar, katılımcıların daha sonraki yaşamlarındaki sosyal statüleri ile yüz özellikleri arasında bir ilişki bulamadılar.)
Yüz simetrisi ile erken yaşta strese maruz kalma arasındaki bağlantı, belki birçok çalışmanın neden simetrik yüzlere sahip kişilerin en çekici kişiler olarak kabul edildiğini de açıklayabilir.
Dengesiz ve asimetrik yüz özellikleri, bilinçsizce, bir kişinin erken yaşta yaşadığı stres nedeniyle bir eş olarak daha az arzu edildiğine dair bir sinyal de verebilir ve bu da onu hastalıklara ve erken ölüme karşı savunmasız bırakabilir. Bir klinik psikoloji profesörü olan Jordan Peterson da eş seçiminde (büyük olasılıkla gen havuzlarını ve türlerini koruma güdüsüyle) bazı kelebek türlerinin de kanatlarındaki motiflerinde asimetri oranı belirgin olan kelebeklerle çiftleşmediklerini söyler.
Ekonomi ve İnsan Biyolojisi dergisinde yayınlanan bu çalışmalarında bilim insanları, yüksek hastalık riski altında olabilecek kişileri belirlemek için yüz simetrisinin yüksek tansiyon gibi tıbbi belirteçlerle birlikte kullanılabileceğini de öne sürüyor. Ancak Profesör Dearly, bu şekilde kullanılmadan önce hala yapılacak çok iş olduğunu söylüyor.
Yüz asimetrisine sebep olabilecek bazı unsurlar şu şekilde özetlenebiliyor:
- Omurga sorunları,
- Vücutta enfeksiyon,
- Diş ve çene sorunları,
- Leğen kemiğinde sorunlar,
- Ağız nefesi
Sevgi ve saygılarımla, Murat Kaplan