Öylesine dökülen birkaç satır...
'İnsanlar, bitmek bilmeyen bir yapmacıklıkla var olmaya, o sahte kimlikleriyle yaşamaya, hayatta kalmaya çalışıyorlar.'
İşte bu yüzden de çoğu mutsuz.
Şöyle bir izleyin insanları...
Durup etrafınıza bakın...
Çoğunluğun yüzlerinde mutsuzluk, umutsuzluk, öfke, kaygı, sıkışmışlık, nefret, pişmanlık var...
Daha da beteri, çoğu insanın yüzünde sevgisizlik var...
Çünkü korkuyorlar...
Çünkü mevcut durumlarını anlayabilmiş değiller.
Daha birçok yalana inandırıldıkları gibi, bu boyutta, bu bedende ne yapıyor olduklarının, kim olduklarının bilgisine sahip olmadıklarına inandırılmışlar.
Kendileri dışında kimliklerle yaşamaya zorlanan milyarlarca insan...
Bunun farkında bile olmayan insanlar...
Bir şeyler eksik...
Bulmacanın en az birkaç parçası yerinde değil.
Ve bunu yaşam yolculuklarının bir yerinde hepsi de fark ediyorlar.
Fark ettikleri o 'boşluk hissi' onları tehdit eden en ciddi düşman.
Boşluğun bir şekilde ve derhal doldurulması gerekiyor...
Yoksa çıldırabilir insan...
Çıldırıyor da...
Kendilerine yabancı insanların, yabancı birileriyle kurdukları aileler ve birbirilerine yabancı aile fertlerinin çok daha yabancı toplumlarda var olma savaşları...
Ne bileyim işte, başkalarını yaşayan, başkalaşmış duygu düşüncelerle bir yere sığmaya, bir taraflara uymaya çalışan ve uykuları her geçen gün derinleşen kayıp ruhların gezegeni sanki bu dünya...
Uyanmak lazım dostlar...
Sevgi ve saygılar sunuyorum, Kaplan