Size Bir Sır Vereyim Mi?

9 Eylül 2018 Pazar 1127 0 yorum

Size bir sır vereyim mi dostlar? 

Yalnız baştan şunu rica ediyorum:

Lütfen tüm ön bilgilerinizden, yargılarınızdan, ticari beklenti ve kaygılarınızdan sıyrılarak okuyun aşağıdaki satırları. Öyle okuduğunuzda - bazılarının hoşlarına gitmese de - yazılanların doğruluk payının ne kadar yüksek olduğunu göreceksiniz.

Kötü gazeteciler gibi paylaşımın bir parçasına takılıp, bütüne ait mesajı görmezlikten gelen yaklaşımların anlamını sanırım biliyorsunuz.

Sabırla ve sonuna dek okumanızı öneriyorum. Teşekkürler

 

Bölüm 1: Kadim Sağlama Yöntemlerinden

Esasen bir teşhis aracı olan kadim ‘Yüz Okuma’ konusunda batıda pek az kişinin bildiği bir uygulama vardır ve aşağıda anlatılanları onaylayan bu bilgi fevkalade ciddiyetle uygulanır.

Yüz okuma yapacak herbir ferdin öncelikle kendisinin sağlıklı olup olmadığına ve söylediklerine güvenilip güvenilmeyeceğini dair işaretlerin olduğu bir el kitabı vardır.

O kitapta iyi bir Çin tıbbı üstadının yaşantısını bir özgeçmiş gibi yansıtan yüzüne dair bazı belirtilerden bahsedilir. Eğer kişinin yüzündeki belirtiler kitaplardakilerle örtüşmüyorsa, o kişiye yüz okuma yaptırılmazmış.

 

Bölüm 2: Şifa

Şifa vermek orijinal niyetle, yani genetik mirasla ilgili bir durumdur.

Alınan eğitimlerle kimse kimseye şifa veremez.

Şifalanma gibi görünen şey sadece geçici bir etkidir. Kısmen plasebo etkisi de diyebiliriz olan bitene.

Bu kadar...

Bu tür durumların geçici olduğuna dair binlerce, onbinlerce örnek var hepimizin çevresinde ve dünyada.

 

Bölüm 3: Ehliyet(siz)ler

Şifa, öncelikle hastalığın doğru teşhisiyle, onu oluşturan kök nedenlerin tespit ve analiziyle (yani anlaşılmasıyla) ilişkilidir. Bu da ciddi bir eğitim ve yıllar süren bir deneyimle elde edilebilir. Birkaç saat, gün, hafta ya da ayda, ya da ara ara gidilen sertifika programlarıyla şifa kaynağı olmayı düşünenler büyük bir yanılsama içindedir. 


İnsanların iyileşme yönündeki niyeti, şifa niyetiyle gittiği kişi ve/ya yönteme olan güveni, teslimiyeti ve inancı, ‘şifa süreci’ üzerindeki etkin nedenlerden sadece birkaçıdır.

 

Bölüm 4: Soru

Ellerinden sigaraları, ağızlarından küfür ve/ya dedikodu, yüzlerinden mutsuzluk ve memnuniyetsizlik mimikleri eksik olmayan, hayatları tarumar, ilişkileri derin travmalarla dolu, kaygıları, korkuları ve ‘para-pul aşkları’ etraflarında bir hale olmuş insanların başkalarına şifa vermeleri mümkün olabilir mi hiç Allah aşkına?

Şifa, kişilerin kendilerine dokunmadan başka birilerine nasıl dokunabilsin ki?

Kafalarında binlerce cevapsız soru, yüzlerinde sayısız olumsuz işaret varken şifadan bahsetmek sahtekarlıktan da ötede, tüm zamanların temiz yüreklerine ihanettir!

 

Son Söz:

“It is a pencil; fine thanks, and you?”

Son kısımdaki İngilizce ifadenin ne anlama geldiğini beni yakından tanıyanlar çok iyi bilirler.

Bu paylaşımla niyetim ise sadece insanların sağlıklarını ‘kimden, nasıl aldıkları belli olmayan birkaç belgeye sahip ehliyetsiz insanlara’ bırakmamaları adına farkındalık oluşturmaktır. Bu kadar...

 

Bir son ‘söz daha’:

Bu her ne demekse bir ‘şifa sürecine’ ritüeller, anlamsız görseller, giysiler vs dahil ediliyorsa derhal orayı terkedin.

Sevgi ve saygılarımla, Murat Kaplan


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın