Muhteşem Görünümlü `Bataklık` Davetleri

20 Ocak 2019 Pazar 1138 0 yorum

'Hırs' gibi zehirli bir tavrı 'başarı' diye ‘allayıp pullayıp’ daha çocukluk yıllarında veriyoruz insanımıza...
Sonra kendi ellerimizle zehirlediğimiz bu çocukların yetişkinliklerindeki hasarlı kimliklerinin neyin ve kimin eseri olduğunu anlamaya çalışıyoruz...
Yüksek notlar, teşekkürler, takdirler ve dereceler...

Muhteşem görünümlü 'bataklık' davetleri her yerde...
Ve bu çirkin durumun adı 'başarı'...
Sonra da o bataklıkları nasıl kurutur ve tarıma, yaşama elverişli hale getirebiliriz diye kıvranıp duruyoruz...
Çocuklarımıza 'iyi insan' olmayı 'örnek teşkil ederek' gösteremiyoruz...
Gelecek nesillere 'mutlu ve huzurlu' olmayı öğretemiyoruz.
Çünkü inandırmışız kendimizi 'ama hayatın gerçekleri böyle, ne yapalım!' gibi mekanik, yalan, çirkin bir gerekçeye.
'Hayatın gerçekleri' diye tekrarladığımız şeylerin yalnızca ve yalnızca kendimizi haklı çıkartma gayretleri olduğunu pekala biliyoruz oysa...
Yazık ediyoruz geleceğimize...
Yazık ediyoruz çocuklarımıza...
Bırakın çocuklarımız kendi kimliklerini bulsunlar.
İlla ki çocuklarımıza destek olmak istiyorsak bırakalım kendilerini gerçekleştirsinler.
Ben bir öğretmenim... 
Bir baba, bir amca ve dayıyım...
Ben bir vatandaşım...
Ve hepsinden öte ‘ben bir insanım’...
Çocuklarımızın 'başarı' kılıflı altında zihinlerine ve kalplerine enjekte edilen zehirlerle ve o çerçevede oluşturulan korkularla evcilleştirilmesinin mesleğime, aile müessesesine, Vatanıma ve insanlığa karşı işlenen bir ihanet suçu olarak görüyorum!
Ve son olarak belli ortamlarda sıkça tekrar ettiğim ironiyi hatırlatıyorum kendime ‘Şu hırs küpü anne babalar her işe burunlarını sokmasalar, çocuklar çok daha sağlıklı büyüyecekler’...
Sevgi ve saygılarımla, Kaplan


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın