Onun bunun ne yaptığına, nasıl yaptığına değil kendinize bakın siz.
Durmaksızın birlerinin ayıplarını, eksiklerini ve hatalarını bulma ve yayma çabası ciddi bir hastalık belirtisidir!
Artık aklınızı başınıza toplayıp kendinize dönün ki huzura ulaşasınız.
Diyelim ki falanca şunu yapmış, filanca bunu yapmış diye tespit ettiniz ya da size öyle anlatıldı; gazeteci, polis, devlet görevlisi vs misiniz ki her şeyi çarşaf çarşaf oraya buraya döşüyorsunuz?!!!
Bu nasıl bir kompleks, nasıl bir kişilik bozukluğudur ki her türlü görevi üzerinize almışsınız her biriniz???
Hakikatte sizler tanımasak diyeceğiz ki 'bu adamlar devlet birimlerinde çalışan, veya mecliste muhalefet millet vekilleri, ya da falanca düşman ülkenin temsilcileri'.
Vatana ve insanlığa ihanet sadece devlet sırrı niteliğindeki bilgileri ifşa etmeyi ya da milli değerleri satmayı ifade etmez; eğer bir kişi vatanın bütüncül huzurunu bozacak demeçler ve eylemlerde bulunarak halkı küçük büyük fark etmeksizin belli ölçüde endişeye, korkuya ve nefret söylemlerine yönlendiriyorsa o da vatana ve insanlığa ihanet nezdindedir!
Hata arayan, hata hata hata diye oynayıp duran bir adam sağlıklı değildir!
Çin kültürü de, Alman kültürü de, Amerikan ya da Rus kültürü de aynı şeyi söyler:
Onun bunun eksiğini, gediğini araştıran biri 'sorunlu' bir ruhtur.
Ama sanırım siz sözcükteki bir harfi - yani 'n'yi 'm' ile değiştirip onu 'sorumlu' yapıyor ve işiniz gücünüz olmadığı için kendinize kutsal bazı görevler biçiyorsunuz.
Aynen Poe'nun 'The Tell Tale Heart' hikayesinde yaşlı ev sahibini öldüren hasta ruhlu karakter gibi.
Bırakın bu tür hastalıklı tavırları! Ya da çıkın gidin bizim dünyamızdan!
Bizler huzuru seçtik! Sizin huzursuzluklarınıza tahammül etmek zorunda değiliz!
Çok ciddiyim, çekin gidin dünyamızdan.
Ne anlamaz, ne rahatsız ve saldırgan ruhlarmışsınız siz yahu!!!
'Erdemsiz kişilerden uzak durun' derken kendimiz onlardan uzak durmazsak çok tuhaf olur, değil mi?
- Sevgi ve saygıyla, Kaplan