Felaket Tellalı Patlaması!!!
Klavye siyasetçileri, klavye kahramanları, klavye komandoları ve istihbaratçıları, klavye milliyetçileri ve sosyalistleri, klavye stratejistleri ve analizcileri, klavye bakan ve generalleri! Yuh olsun size...
Ne kadar çok felaket tellalı var bu ülkede.
Sanki hakkında konuştukları ülke başkalarının ülkesi ve onlar da bu toprakların sınırları içerisinde yaşamıyorlar. Sürekli açığını aradığınız devlet sizin devletiniz!
Hükümetler gelir geçer (bazen bazıları diğerlerinden daha derinden bazıları da yüzeyden geçer ve bunun gereği yaralar da bırakabilir) ama devlet her şeyin üzerindedir!
Allah aşkına biraz sükunet ve aklı selim!
Her yazdığınız, paylaştığınız olumsuzlukla birilerinin kifayet ya da kifayetsizliğini veya basiretsizliğini işaret etmek size de bu vatana da bir şey kazandırmaz!
Her birimiz, birer fert olarak, insanlığın bir parçası olarak ve de birer vatandaş olarak her adımımıza, her sözcüğümüze dikkat etmekle yükümlüyüz. Olumsuzun tespiti ve eleştirisiyle onu olumluya dönüştürebilen olmamıştır bu dünyada daha.
Sürekli 'aman savaş çıkacak', 'eyvah öldük, bittik', 'ekonomi gitti', 'vesaire vesaire' gibi birilerinin ağzıyla ve kiralık akıllarıyla yazdıklarıyla hareket etmek zavallı bir kişilik göstergesidir.
Gerekirse tabi ki dimdik durarak savaşırız da ama kimsenin savaşmak gibi bir planı yok.
Bu tür manevralar defaatle sahnelenir ve her devlet bizlerin aklının dahi ermeyeceği hesaplarla dışarıdan 'felaket' gibi görünebilecek stratejiler sergilerler.
Diyelim ki sıcak harbe dahil olunma zorunluluğu şu ya da bu şekilde doğdu, o zaman birbirimizi suçlayıp iç dengeleri dışdan gelecek mahlukatlara daha elverişli hale getirmek yerine, birlik olur bu vatan toprağının her karışının bir zamanlar savunulduğu gibi kanımızın son damlasına kadar korur, muhafaza ederiz. Ardından da o günlerin sorumlusu hala hayattaysa tüm samimiyetimiz ve vakarımızla hesabını sorarız.
Her şeyin bir yolu yordamı ve zamanı var.
Hepimiz fertler bazında huzur ve olumluya doğru döndürmeliyiz zihin ve kalplerimizi.
Devletler arasında dostluklar olmaz; sadece bazen uzun bazen de kısa vadede ulaşılacak bazı ortak veya tek taraflı çıkarlara hizmet etme şartı gereği kurulan ilişkiler olur. Bunu anlamayan yok gibi ama nedense herkes birer strateji uzmanı kesilmiş; onun bunun (özellikle de bilinçli şekilde birileri tarafından popülerleştirilen bazı kiralık kalemlerin) yazdıklarını 'büyük bir hakikatmiş' gibi paylaşmak akıllı bir tutum değildir!
Aklımızı başımıza almak ve olumsuz enerjiyi körüklememek adına şuurlu davranmak durumundayız.
Selam ve saygıyla, Kaplan