Eskilerden birkaç hatırlatma:
Kişiyi erdeme götüren bilgi değil ‘davranıştır’.
Davranışta esas olan da kalıplar değil ‘içtenliktir’.
İçtenliğin köklerinde kişinin 'orijinal niyeti' yatar.
O da genetik mirasla birlikte farkındalık düzeyi ve onunla uyumlu 'bütüncül temizlikle' mümkündür.
Bütüncül temizliğe ulaşmak için sır falan yoktur.
Temizlik, kalpte dürüstlük ve karşılıksız sevmeyle,
Zihinde sağlıklı düşünce ve meşguliyetle,
Bedende de kıvamında ve düzenli hareket, sağlıklı beslenme ve iyi uykuyla mümkündür.
Bencil kalpte ’kir',
Varsayımların esiri zihinde ‘gürültü’,
Aylak bedende de ‘zehir’ birikir...
Kalbin ilacı 'samimi ve beklentisiz sevgi' ile 'affetmektir';
Zihnin ilacı ‘her şeyi sadece ortaya çıktıklarında karşılama’ erdeminin eseri olan 'teslimiyettir',
Bedenin ilacı ise 'erken kalkıp hareket etmek, doymadan kalkıp vaktinde uykuya dalmaktır'.
Sevgi ve Saygılarımla, Murat Kaplan