Bilgi, yaşam bulduğunda ilme dönüşür.
Her bilgi parçası canlı tutulduğu, yani hayatın bir parçası haline getirildiği sürece kişiye hayat yolculuğunda yol arkadaşı olur.
Hayata geçirilmeyen, canlı tutulmayan, yani kullanılmayan bilgi, bir süre sonra her canlı varlık gibi çürüyüp kokuşmaya başlar. Bu kokuşmanın en basit yansıması ‘kibir’dir.
Bu durumda o bilginin taşıyıcısı da çeşitli hastalıklarla boğuşurken benzer çürüme işaretleri verir.
Kullanıldığında ona ev sahipliği yapan zihin ve kalbin sahibinden etrafına mis kokular saçan ilme dönüşen bilgi, bu sayede birçok güzellikleri ve benzer niyetlere sahip kişileri de kendisine çeker.
Canlılığını kaybetmiş bilgi ise çürümenin neticesinde pis karasinekler ve leş kargalarını kendisine çeker.
Bahsi geçen pis koku da, onun yol açtığı hastalıklar da bulaşıcıdır.
Kendi kokuşmuşluklarından rahatsız olan zayıf ve kibirli varlıklar, temizlenmek yerine 'yeni bilgileri parfüm işlevinde biriktirmeye ve güzel kokular yaymaya' gayret etseler de nafile...
...
Bilgiyi biriktirmek yerine ona yaşam verin sevgili dostlar...
Yani size ulaşan her bilgiyi, beklemeksizin, o an itibariyle kullanın, hayata yansıtın.
Az ya da çok farketmeksizin, her bir birim bilgi canlı tutulup, sevgi dolu bir çiftçi samimiyetiyle beslenmeli, büyütülmeli ve hayat yolumuzda yoldaşımız olmalıdır.
Bu şuur ve farkındalıkla dolu bir hayat diliyorum.
- Sevgi ve saygılarımla, Kaplan