Beynimiz ve Seçimlerimiz

18 Haziran 2023 Pazar 695 0 yorum

Sürekli olarak bir şey seçiyoruz. Gündelik sıradan bir davranışı sergilemeden önce, örneğin bir kafede garsona ne içeceğinizi söylemeden önce beynimizde bir seçim gerçekleştiriyoruz. Ama asıl soru şu: ‘bunu biz mi seçiyoruz?’.  
 
Görünüşe göre seçim ne kadar çeşitli olasılık içeriyorsa o kadar iyi geliyor, değil mi?
 
Bugün hayatımızda yüzlerce marka araba, saat, telefon, giysi, ayakkabı ve diğer birçok şey var. Hiç merak ettiniz mi, tüm bu ürünler belirsiz olsaydı, ürünler arasından tercihlerimizi inceleyebileceğimiz bir yol yöntem - ya da bir süredir olduğu gibi dijital mağazalar - olmasaydı ve kişisel hikayeler ve parlak reklam kampanyaları olmasaydı ne yapardık?
 
Şun ya da bu sebeple kendimiz için bir marka seçtiğimiz an beynimiz neredeyse anında ona yönelik eleştirel yaklaşımları reddeder ve seçimimizin doğruluğunu onaylayan gerekçeler aramaya başlarız.
 
Geniş bir seçenek ağının en az iki olumsuz etkisi olduğu bilinmektedir:
 
1. Fazla seçenek, kişiyi özgürlükten çok felçli bir hale sokar. Çok fazla seçeneğe sahip olan insanlar, herhangi bir seçim yapmakta zorlanırlar. Buna ‘çok fazla seçenek, ‘hiç seçenektir’ deriz.
 
Birçok insan, seçme sorumluluğunu mümkün olduğu kadar bugünden başka bir güne taşımaya hazırken, pek azı  mevcut anda bir seçim yapmanın ağırlığını isteyecektir.
 
2. Bir zihin felcine dönüşen çok fazla ihtimal arasından yapılacak seçme eylemini bir şekilde başarsak bile, sonuç olarak, bu kadar çok seçenek karşısında karışan zihnimizin çok daha az olasılıktan birini seçme gibi huzurlu bir eyleme duyduğumuz özlem, zihnimizin bir kenarında huzurluk verecektir.
 
Bunun için üç sebep var:
 
1. Bu kadar geniş bir ürün yelpazesiyle, bir tane satın alırsak ve o seçim mükemmel olmazsa, daha iyi olacak farklı bir seçim yapabileceğinizi hayal etmek çok kolaydır. Öyleyse bir anlamda ‘hayali bir seçenek, bizi aldığımız karardan pişman edebilir ve bu pişmanlık iyi bir seçim olsa bile seçimimizden aldığımız tatmini azaltıe’. Yapılan seçimin neden olacağı en ufak bir olumsuzluk halinde, (hatta zihnimizde o yönde oluşan bir varsayım) zihnimiz olası ama bizim seçmediğimiz başka bir ürüne takılı kalacaktır. Önümüzde ne kadar çok seçenek varsa, yaptığımız seçimde memnun kalmadığımız herhangi bir şeyden pişmanlık duymamız da o kadar kolay olacaktır.
 
2. Ekonomistlerin ‘fırsat maliyeti’ dediği şey. Dan Gilbert şöyle diyor: ‘Bir şeylere verdiğimiz değer, onları neyle karşılaştırdığımızla bağlantılıdır’.
 
Bu nedenle, alternatif seçenekler çokça değerlendirildiğinde (ve bunlar diğer seçeneğe göre pahalı olduğunda), reddedilen alternatiflerin çekici yanlarını hayal etmek çok daha kolaydır ve bu, tercihimizi yaptığımız seçenekten bizi daha az mutlu eder. Kaçırılan fırsatların maliyeti, alışılmadık derecede iyi olsa bile, seçilen şeyden elde edilen tatmini azaltacaktır.
 
Bir şeyi yapmaya karar verdiğinizde, aynı anda diğer her şeyi yapmamayı da seçiyorsunuz. Ve bu arada zihnimiz seçmediğimiz diğer her şeyin birçok çekici özelliğini bize anımsatmaya devam eder.
 
3. Yükselen beklentiler. Seçenek çok olunca beklentiler o kadar artar ki, ürün ne kadar iyi olursa olsun tek tercih kişiyi tatmin etmeyecektir.
 
Fırsatların sayısındaki artış, bu fırsatların ne kadar iyi olabileceğine dair beklentilerin artmasından başka bir şeye yol açmaz. Ve bu, sonuçlar iyi olsa bile insanların daha az başarılı sonuçlar almasına ve kendilerini yaptıkları seçimden dolayı daha a mutlu hissetmelerine yol açar.
 
Daha önceleri, (bize hayatımızda her şeyin daha kötü olduğu düşüncesi servis edildiği zamanlarda), aslında çoğu zaman her şey olabileceğin en iyisiydi - ve bunun nedeni, insanların hoş bir sürpriz yapma fırsatına sahip olmalarıydı. Şu anda, her şeyin beklediğimiz kadar iyi olmasını ummaktan başka çaremiz yok.
 
Ve ayrıca sorumluluk sorunu konusunda önemlidir: ‘Çok iyi olmayan bir şey seçerseniz - sadece siz sorumlusunuz, çünkü çok büyük bir seçim varsa, kendiniz için hiçbir mazeretiniz olmaz’.
 
Bu nedenle, bir seçim yaparak her şeye (ya da çok fazla ürün alternatifine) değil, yalnızca birkaç alternatife odaklanmak çok daha iyi olacaktır.
 
Sevgi ve saygılarımla, Kaplan 


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın