"Bir şekilde anahtara ulaşanlar, anahtarı ellerinde tutup kapının önünde duruyorlar ve anahtara sahip olmanın tüm kapıları açacağı yanılgı ve yanılsamasına kaplıyorlar!"
Bilgiye anahtar dersek, bunu da bir DVD ya da başka bir veri taşıyıcısına benzetirsek konuyu daha kolay anlayabiliriz.
Satın aldığınız bir DVD, içinde en muhteşem bilgileri ya da en eşsiz görsel şölenleri barındırsa da, onu çalıştıracak teknik özelliklere sahip bir okuyucuya takılmadığı sürece, yani bilgiyi işleyip anlaşılır formata dönüştürecek bir işletim sistemine ve bu işlemi yapmaya izin verecek işlemciye sahip olmadığı sürece mana ifade etmeyecektir.
Anahtar, kitap, bilgi, diploma ve diğer tüm araçlar, ancak onları elinde bulunduran kişinin zihni, ruhu ve bazen bedeniyle de eşdeğer bir frekansa, algı ve kavrama düzeyine sahip olduğunda işe yarayacak ve o kişiyi gerçek manada 'yalnızca doğru titreşimlerin var olacağı atmosferlere' taşıyacaktır. Aksini düşünmek, aydınlanma denen yoldaki yanılsamaların en ciddisi olmaya adaydır.
Sahip olduğunuzu sandığınız anahtarı kullanmak için onun girebileceği ve doğru yöne çevirdiğinizde açılacak bir anahtar deliğine sokmak gerekir.
Sıradan bir anahtarı her kapıyı açacak bir maymuncuk sanmanın ve her arzu edilen kapıyı zorlamanın, ve böyle bir anahtarı her kapıyı açan ilahi bir kisveyle birilerine pazarlamanın bir manası yok!
Anahtar elinizdeyse bir zahmet kapıya gidin; o kapıyı açmanın yollarını denemeden önce daha önemli bir soruya samimi bir cevap verin:
"Kapının ardındaki gerçekleri görmeye, duymaya ve ondan sonraki hayatınızı bu yeni sorumluluklarla yaşamaya cesaretin var mı?"
Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Sevgi ve saygıyla, Kaplan